Salı akşamı Fişekhane’de Open Stage Avards ödül töreni vardı. Mesut Yar ile Elif Güvendik’in sunuculuğunda ‘Sektörlerinin Başarılı İsimleri’ ödüllerini aldı. Banu Noyan’ın bu yıl altıncısını düzenlediği ödül törenine ilk kez katıldım.
Fişekhane Ana Sahne’deki törende, 6. Open Stage Avards’da üç kategoride ödüller sahiplerini buldu. Bunlar ‘Sosyal Sorumlulukta Öncülük Ödülü’, ‘Meslek Onur Ödülü’ ve ‘Meslek Başarı Ödülü’ydü.
Törende ilk ödül, yazdığı birçok kitap çok izlenen diziye dönüştürülen psikiyatr ve yazar Prof. Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’na verildi.
İkinci ödül ise ünlü piskiyatr Prof. Dr. Mansur Beyazyürek’e takdim edildi.
Peş peşe verilen iki ‘Meslek Onur Ödülü’nü alanların psikiyatr olmaları ilgimi çekti. Gülseren Budayıcıoğlu, son yıllarda insanların çekinmeden psikiyatrlara gitmesine dikkat çekti.
Bedri Baykam, Gonca Vuslateri, Burak Kut, Doğan Şentürk, Aslı Çini Yaşaroğlu, Arzu Erdem, Sevda Türküsev, Cenk Soner, Hande Ertekin, Alper Ateş, Selçuk Çobanoğlu, Reyhan Tunaboylu ve Uğurkan Erez gibi isimlerin ödül aldığı törenin sonunda Cemil İpekçi’nin ‘Muladhara’ adlı defilesi sergilendi.
Hindu inanışına göre yedi ana çakradan biri olan, kırmızı ve pembe renklerin ağırlıkta olduğu Muladhara adlı defilesi sergilenen Cemil İpekçi, günümüzde birçok insanın sorunu olan ‘Panik atak’tan Prof. Dr. Mansur Beyazyürek sayesinde kurtulduğunu anlattı.

Görme engelli kadını dolandıran kuyumcu
Akşam trafiğinde Göztepe’den Zeytinburnu’na otomobille gitmek işkence. O yüzden Marmaray’ı tercih ettim.
Kapının hemen yanında boş yer bulup oturdum. Bir durak sonra görme engelli bir kadın girince içeri bir yana kayıp yer açtım.
Teşekkür edip yanıma oturan kadın, saati sordu:
“16.03” deyince bugün çok yorulduğu için işi biraz erken bıraktığını söyledi.
Ne iş yaptığını sordum, “Bir lojistik firmasının santralinde çalışıyordum. Ağustosta ‘küçülme’ gerekçesiyle işten çıkarıldıktan sonra Marmaray’da ıslak ve kağıt mendil satmaya başladım” dedi. Adının Nuran Ayvacı olduğunu söyleyen görme engelli kadın başladı anlatmaya:
“100 bin lira tazminatımla evimde eksik olan beyaz eşyaları aldım. Artan 30 bin lirayla altın almak için Zeytinburnu’nda bir kuyumcuya (adı bende saklı) gittim. 30 bin liramla birer gramlık altın almak istediğimi söyledim.
Görevli genç kız ‘Bizde bir gram altın yok, istersen iki gram altın verelim’ dedi, kabul ettim. 10 gün sonra nakit paraya ihtiyacım olunca altınları bozdurmak için başka bir kuyumcuya gittim. Kuyumcu, ‘İki gram altın diye bir şey yok ve bunlar birer gram’ dedi.
O kuyumcuya gittim. Görme engelli olduğum için 30 bin lira alıp bana 15 bin liralık altın verdiniz dedim, inkâr ettiler. Polis çağırdım ve şikayetçi olduğumu söyledim. Polisin biri, ‘O kuyumcu bu semtin eski bir esnafı öyle bir şey yapmaz’ dedi. Karakoldan netice alamayınca o kuyumcuyu CiMER’e şikayet ettim. Oradan bir sonuç alırsam Müge Anlı’ya çıkıp rezil edeceğim o kuyumcuyu.”
Zeytinburnu’nda inmeden önce kendimi tanıttığım Nuran Ayvacı’ya, birlikte bir fotoğraf çektirip, anlattıklarınızı yazabilir miyim diye izin istedim, o da izin verdi.
Ali Eyüboğlu / Milliyet























