Birinci Dünya Savaşı’nın ardından 13 Kasım 1918’de İtilaf Devletleri tarafından işgal edilen İstanbul, 6 Ekim 1923’te Türk ordusunun şehre girişiyle özgürlüğüne kavuştu. Bu tarih, hem Osmanlı İmparatorluğu’nun fiilen sona erişini hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuş sürecinde atılan son büyük adımı simgeliyor.
Mondros Mütarekesi sonrasında başlayan işgal yılları boyunca İstanbul, İngiliz, Fransız ve İtalyan askerlerinin kontrolü altındaydı. Türk halkı, Anadolu’da verilen Kurtuluş Savaşı’nı umutla takip ederken, işgal altındaki şehirde de direnişin izleri sessizce büyüdü.
1922’de Mudanya Mütarekesi’nin imzalanmasının ardından İtilaf Devletleri kuvvetlerinin İstanbul’dan çekilmesi kararlaştırıldı. 6 Ekim 1923 sabahı, Şükrü Naili (Gökberk) Paşa komutasındaki 3. Kolordu birlikleri İstanbul’a girdi. Halk, yıllar süren işgalin ardından ordusunu gözyaşlarıyla karşıladı.
Aynı gün Türk bayrağı Dolmabahçe Sarayı’na, ardından da tüm kamu binalarına yeniden çekildi. İstanbul’un kurtuluşu, Kurtuluş Savaşı’nın fiilen tamamlanması ve yeni devletin temellerinin atılması anlamına geldi.
Bugün 6 Ekim 2025, İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yılı. Bu tarih, yalnızca bir şehrin özgürleşmesini değil, bağımsız bir ulusun yeniden doğuşunu simgelemeye devam ediyor.























