“Die My Love” filmindeki rolüyle gündemde olan oyuncu Jennifer Lawrence, hassas bir dönemde ChatGPT’den emzirme tavsiyesi aldığını açıkladı. Olivia Petter, bu durumun insanlığın yapay zekâya duyduğu içgüdüsel güveni ve geleceğimiz için ne anlama geldiğini sorguluyor.

Ünlü oyuncu Jennifer Lawrence, The New Yorker dergisine verdiği bir röportajda, emzirme konusunda ChatGPT’den tavsiye aldığını itiraf etti. Lawrence, ağladığı bir anda yapay zekâya danıştığını ve ChatGPT’nin ona, “Bebeğin için harika bir şey yapıyorsun. Çok sevgi dolu bir annesin.” dediğini anlattı.

Röportajı yapan gazeteci Jia Tolentino, Lawrence’ın bu sözlerden etkilenerek benzer şeyleri söyleyen herkesin samimiyetini sorguladığını belirtiyor. Ancak Tolentino, Lawrence’a neden böyle bir konuda bir robotu muhatap aldığını sormamış. Petter’e göre işin asıl ürkütücü yanı da burada: Artık insanlar, bir yapay zekâdan duygusal destek almayı tamamen normal bir davranış olarak görmeye başlamış durumda.

Yapay zekâya duygusal bağımlılık yükseliyor

Dünyada haftalık 700 milyon kişi ChatGPT kullanıyor ve OpenAI verilerine göre bu kullanımın yüzde 70’i iş dışı nedenlerle yapılıyor. Kimi kullanıcılar tıbbi ya da hukuki konularda, kimileri ise flört uygulamaları ya da mesajlaşmalarda destek almak için başvuruyor.

Son dönemde yapay zekâ ile duygusal veya romantik ilişkiler kuran kişiler hakkında da haberler çıkıyor. Hatta OpenAI bu ay başında, platformda erotik içeriklere izin vermeyi planladığını duyurdu.

Buna rağmen, yapay zekânın ünlüler üzerindeki etkisi tartışmalı. Şirketin video üretim aracı Sora, ölmüş ünlüleri gerçekçi biçimde yeniden canlandırdığı gerekçesiyle eleştiri topladı. Örneğin Robin Williams’ın kızı Zelda Williams, babasının yapay zekâyla oluşturulmuş videolarının paylaşılmaması için çağrıda bulundu:

“Lütfen babamın yapay zekâ videolarını bana göndermeyi bırakın. Böyle bir şeyi görmek istemiyorum, anlamıyorum ve anlamayacağım.”

Dijital oyuncular ve “yapay insanlar”

Bir başka tartışma konusu da “yapay zekâ aktörleri.” Bunlardan biri, tamamen dijital olarak yaratılan ve kısa sürede viral olan Tilly Norwood. Ancak buna rağmen Jennifer Lawrence’ın, tüm bu etik tartışmalara değinmeden ChatGPT’yi doğal bir şekilde anması dikkat çekici.

“ChatGPT bana yetmiyor, beni korkutuyor”

Petter, çevresindeki pek çok insanın aksine ChatGPT kullanmadığını söylüyor:

“Daha hızlı iş yapmamı sağlasa da umurumda değil; zaten hızımla mutluyum. Ayrıca ondan araştırma yardımı almayı da güvenilir bulmuyorum. Arkadaşlarıma sormayı tercih ederim.”

Yazar, ChatGPT’nin “herkese pohpohlayıcı” yanıtlar verdiğini, bunun da insanların egosunu okşayan bir araç haline geldiğini düşünüyor. Lawrence’a verilen “harika bir annesin” yanıtını da bu yaklaşımın tipik bir örneği olarak yorumluyor.

Ruh sağlığı desteği için tehlikeli bir alışkanlık

Petter, özellikle gençlerin psikolojik destek için ChatGPT’ye yönelmesinden endişeli. OpenAI’nin verilerine göre, her hafta bir milyondan fazla kullanıcı intihar niyetini bu platformda dile getiriyor. Bu veriler, aylarca ChatGPT ile konuştuğu bilinen genç Adam Raine’in intiharının ardından paylaşıldı.

Şirket, olay sonrası ebeveyn denetimi özellikleri getirdi ve intihar eğilimiyle ilgili mesajlar yazıldığında insan moderatörlerin bilgilendirileceğini açıkladı. Ancak Petter’e göre bu önlemler yetersiz:

“ChatGPT’nin bu kadar yaygınlaşması beni korkutuyor. Asıl korkutucu olan ise kimsenin bundan korkmaması.”

“Terapistim dedi ki” dönemi bitti, “Chat şöyle dedi” başladı

Yapay zekânın artık günlük konuşmalarda bile yer aldığını söyleyen Petter, arkadaşlarının tavsiyelerden bahsederken “Chat şöyle dedi” ifadesini kullanmaya başladığını anlatıyor.
Bu durumun, terapistlerin, dostların ve hatta partnerlerin yerini yapay zekâ sistemlerinin alacağı bir geleceğe işaret ettiğini düşünüyor.

“Belki de gerçekten sonumuz geliyor”

Petter, bu gelişmeleri distopik bir Black Mirror senaryosu olarak nitelendiriyor ama bunun artık uzak bir ihtimal olmadığını söylüyor:

“Eğer Jennifer Lawrence bile bir zayıf anında ChatGPT’den tıbbi tavsiye aldığını normal bir şeymiş gibi söylüyorsa… belki de gerçekten hepimiz tehlikedeyiz. Ve bu kez, bizi kurtaracak bir yapay zekâ da olmayabilir.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz