İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı aylardır beklenen İBB iddianamesini açıkladı. Yaklaşık 3 bin 800 sayfalık iddianamede Ekrem İmamoğlu’nun 2 bin 352 yıl hapsi istendi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, var olduğu iddia edilen “İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütüne” yönelik soruşturma kapsamında aylardır beklenen iddianameyi hazırladı.

Bugün kamuoyu ile paylaşılan ve yaklaşık 3 bin 800 sayfadan oluşan iddianamede; 105’i tutuklu, 170’i adli kontrollü, 7’si yakalama emriyle aranan 402 şüphelinin isimleri yer alıyor.

İddianamede, varlığı ileri sürülen suç örgütünün liderliğini Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı; Murat Ongun, Ertan Yıldız, Fatih Keleş, Adem Soytekin, Murat Gülibrahimoğlu ve Hüseyin Gün’ün ise örgüt yöneticileri olduğu iddia ediliyor.

Savcılık; Tuncay Yılmaz, Mehmet Murat Çalık, Resul Emrah Şahan, Yakup Öner, Mustafa Akın, Yiğit Oğuz Duman, Cevat Kaya, Seza Büyükçulha ve Mehmet Pehlivan gibi bazı isimlerin ise “arada bir örgüt yöneticisi olmaksızın doğrudan örgüt liderine bağlı hareket ettiğini” savunuyor.

19 Mart’ta gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak Silivri’deki Marmara Cezaevi’ne gönderilen İmamoğlu 141 eylemden sorunlu tutuluyor ve hakkında 2 bin 352 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Savcılık: Ahtapotun kolları gibi

Savcılık iddianamenin giriş paragrafında, İmamoğlu’nun İBB Başkanlığı döneminde “suç örgütünün” eylemlerinin “tıpkı bir ahtapotun kolları gibi” İstanbul geneline yayıldığını ifade ediyor.

Mayıs ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan CHP’li belediyelere yönelik operasyonları değerlendirdiği bir konuşmasında, “İstanbul’dan Türkiye’ye ve yurt dışına uzanan ahtapotun kolları bir bir deşifre oluyor” ifadesini kullanarak “ahtapot” benzetmesi yapmıştı.

Savcılık CHP’nin kapatılmasını mı istedi?

İddianamenin 258’inci sayfasında “Seçim sandık verilerinin Cumhuriyet Halk Partisi tüzel kişiliğinden usulsüz yayıldığı anlaşıldığından Anayasa 68–69. maddeleri ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu kapsamında gereğinin taktiri için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilecektir” deniliyor.

Anayasa’nın 69’uncu maddesinde ne var?

Anayasa’nın 69’uncu maddesinde, “Siyasî partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır… Bir siyasî partinin tüzüğü ve programının 68’inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.” hükmü yer alıyor.

68’inci maddenin dördüncü fıkrasında ise şunlar kaydediliyor:

“Siyasî partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez.”

CHP’nin kapatılması yönünde Yargıtay’a bildirimde bulunulduğu iddiasına dair savcılıktan yapılan açıklamada, “Cumhuriyet Halk Partisisi’nin kapatılması yönünde bildirimde bulunulmamıştır, iddianamede de açıkça belirtildiği gibi siyasi partiler kanunu gereği bildirimde bulunulmuştur. Bildirim Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan ihbar vasıfındadır” denildi.

Yani savcılık, Anayasa’nın 69’uncu maddesi gereği Anayasa Mahkemesi’nde kapatma yönünde bir dava açıp açmama konusunda “karar vermek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulundu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz